Bugün rutin İstanbul gezilerimden birini daha yaptım. Hazır Eminönü'ne uğramışken de Çiçekçiler Çarşısı(Hayvan Pazarı)'na bir göz atayım dedim. Havanın soğuk olmasından mıdır, nedir, durumlar kötüydü. Elektrikli ısıtıcılarla ısıtılmaya çalışan tüm kedi, köpek, kuş, papağan ve bilimum tüm hayvan çeşitleri deyim yerindeyse çökmüştü. Bu dönemde ölümlerin fazla olmasından mıdır nedir, "bir an önce elden çıkarayım şu hayvanı" kaygısının yanı sıra fiyatlar da biraz uçmuş. Jakolar, İskender papağanları, Sultanlar resmen uçurulmuştu. Hatta petlerin birinde 2 yaş üstü olduğunu farkettiğim bir pied mutasyonu sultan için "konuşuyor" denerek, biçilen fiyat 500 tl idi. ![Smile]( "Smile")
Ve çok çeşit göremedim bugün. Sultanlar pek azdı. O bilmem kaç dükkanda toplam 4 - 5 Lutino, 1 - 2 grey, 4 - 5 pied, 3 - 4 pearl, 4 wf cinnamon pearl vardı. Bir de albino (kahverengi gözlü) ile WF eş takımı vardı 2 yerde. Tabi birçoğunun tüyler yolunuk, gözler enfeksiyonlu, halleri pürperişandı. Hele birkaçının dayak yediği ortaydı. Fakat ayrı kafese alınmak yerine aynı yerdeydi diğerleriyle. Kafalarında kabuk bağlamış yarayı görünce içim cız etti resmen.
Ve çok çeşit göremedim bugün. Sultanlar pek azdı. O bilmem kaç dükkanda toplam 4 - 5 Lutino, 1 - 2 grey, 4 - 5 pied, 3 - 4 pearl, 4 wf cinnamon pearl vardı. Bir de albino (kahverengi gözlü) ile WF eş takımı vardı 2 yerde. Tabi birçoğunun tüyler yolunuk, gözler enfeksiyonlu, halleri pürperişandı. Hele birkaçının dayak yediği ortaydı. Fakat ayrı kafese alınmak yerine aynı yerdeydi diğerleriyle. Kafalarında kabuk bağlamış yarayı görünce içim cız etti resmen.